Blue Flower

Modern düşünürlerin en etkililerinden olan Carl Gustav Jung Platonik geleneğin yerini almıştır. Onun dünya görüşü Plato'nunkine çok benzemektedir. Bir ruhsal dalın varlığını kabul etmekle birlikte, bu Ruh'u kesinlikle Kutsal Kitabın Tanrısı olarak düşünmemektedir. Jung için Hristiyan öğretisi sadece ruhsal dalın kültürel olarak şartlanmış, sözsel ifadesidir. O zaman doğal olarak bu gerçekliğin tecrübe edilmesi ve tanımlanması kültürden kültüre değişen özellikler gösterir. Bir Hindu bu "ruh"u karakteristik Hindu terminolojisinde tanımlar; bir Müslüman İslâm terimleriyle; bir Hristiyan Hristiyan terimleriyle. Kelimelerin arkasındaki ruhsal gerçeklik aynıdır.


Bu nedenle Hristiyan sözcükleri kullanmak gerçeğe ilişkin teklif edilen düşüncenin veya bakışın Kutsal Kitap kaynaklı olması ile ilgili bir garanti değildir. Jung "Baba Tanrı"dan, "Mesih"ten ve "Kutsal Ruh"tan bahsetmiştir fakat bu terimleri ruhsal deneyimlerin bir ifadesi olarak kullanmıştır. Kelimelerin arkasındaki gerçek çok büyük bir ruhsal dünyadır fakat kesinlikle Kutsal Kitap'taki üçlübirlik Tanrı değildir.

 Bugün bazıları tarafından Plato'nun ve Jung'un bakış açıları Kutsal Kitabın dünya görüşüyle eşit tutulmaktadır. Bunun çarpıcı bir örneği Morton Kelsey'dir.

Kersley göründüğü kadarıyla, Kutsal Kitabın doğaüstü elemanıyla yeterli olarak başa çıkamaması nedeniyle doğal olarak batmış olduğu görüşünde olduğu modern liberal teolojinin rasyonalist(akılcı) tabanından gelmektedir. Rüyalar, diller, peygamberlikler/kehanet ve iyileştirme gibi kavramlarla karşı karşıya geldiğinde, bu tür deneyimleri altında barındıran bir çatı bulması gerektiğini gördü. Sonra Plato'nun ve Jung'un dünya görüşlerini açıkça benimseyerek onların görüşlerini Kutsal Kitabın dünya görüşüyle eş tuttu.

Kelsey'e göre insanın temel problemi ahlâkî değil ruhsal dünyayla iletişim içinde olma ihtiyacıdır. Üstünde durduğu temel nokta Mesih'in günah bedelimizi ödemişliği değil ruhsal olanla iletişimin kazanıldığı ruhsal deneyimlerdir. Sonuç olarak bilinmeyen dilleri, iyileştirmeyi, duygusal iyileşmeyi, ruhsal doluluğu, meditasyonu, peygamberliği ve rüyaları vurgular.

Kelsey, kişinin bilinçaltının bu ruhsal dünyada kısa bir gezintiye çıktığında, iyiliğin olduğu kadar kötülüğün de kapılarını açmakta olduğunu, bu nedenle bu tehlikeli suları geçmek için günâh affetme yetisine sahip bir yol göstericiye ihtiyacı olduğunu kabul eder. Bu alan (ki bundan Kutsal Ruh veya öz olarak bahsetmektedir) rasyonel deneyimlerimizin arkasındaki bilinçaltı güçler veya ruhsal güçlerin bulunduğu dünyadır. Onun içine yapılan bir yolculuk, deneyimlerimizin içinde bulunduğu materyalizmin kuruttuğu kayıp boyuta kavuşmamız dolayısıyla hayatımızın yeniden canlanması demektir. Bu düşünce İlk kiliseyi istila etmiş olan gnostik teosofilerle çok benzerlik göstermektedir ve kültürümüzde varolan dinî deneyimlere ve okültlere olan ilginin yeniden canlanışıyla aynı çizgidedir. Kelsey'in düşüncesinde özel olarak tehlikeli olan Kutsal Kitabın dilinde sunulmuş olmasıdır.

Bununla birlikte bu Kutsal Kitaba dayalı bir Hristiyanlık değildir. Bir ruhsal dünyanın varlığının kabul edilmesi ve bunu tanımlamak için Tanrı'nın isimlerinin kullanılması orada Kutsal Kitap'a uygun bir bakış açısının var olduğu anlamına gelmez. Kutsal Ruh "bir ruhsal dal" veya insan aklının bilinçaltı kısmı veya tüm insan hayatının ruhsal zemini değildir. O bunların hiçbirinin bir parçası da değildir. Kutsal Ruh kişisel bir varlıktır. Onunla ilişkimiz tuhaf ruhsal deneyimler veya meditasyon veya içsel sessizlik yoluyla değil, Mesih'in günahlarımız için öldüğüne inanmak yoluyla olmaktadır. Dolayısıyla ruhsallık Kelsey'in, Plato'nun veya Jung'un önerdiği gibi "tanrısal karşılaşma" ile değil sadece bizi yaratan ve günâhlarımızdan kurtaran kişisel Tanrı'yı severek ve onun emirlerine itaat ederek ifade edilmelidir.

 Bunun üstünde durmamızın nedeni Kelsey'in Tanrı ile Karşılaşma adlı kitabının pek çok gerçek Hristiyanın Kutsal Kitaba dayalı Hristiyanlığın Kelsey'in tanımladığı şekilde olduğuna inanacak kadar kafasını karıştırmış durumda olmasıdır. Örneğin kapakta ünlü bir karizmatik liderin şu sözleri bulunmaktadır:

Kelsey'in kitabı...insanlara keşfedilebilir bir gerçeği işaret etmektedir...teolojideki etkisi Kopernik'in astronomideki etkisi gibi olabilir-ortaya yeni bir gerçeklik tasarısı koymaktadır. Herhangi biryerde karizmatikler için yapılmış olanlar arasında en titiz olarak çalışılmış ve belgelenmiş teolojidir. Bunun ötesinde Hristiyan imanının öğretilebileceği yepyeni bir perspektif sunmaktadır... Ders kitabı olarak kullanılmasını görmeyi çok isterdim.
Larry Christenson

Önsözde başka bir karizmatik lider şöyle yazmaktadır:

Teolojiyi destekleyici bir karşılaşma vermektedir.
John L. Sherrill

Tanrı ile Karşılaşma İngiltere'deki evanjelik (müjdeci Hristiyan) liderler tarafından 1974'ün en önemli kitabı olarak (Crusade magazini tarafından yönetilmiş bir inceleme sonunda) seçilmiş olmasına karşın biz karşılaşmayı destekleyen teolojinin Kutsal Kitaba dayalı teoloji ile çok küçük bir benzerlik gösterdiğini hissetmekteyiz.

Kutsal Ruh'a değinilen heryerde veya "Ruh'la deneyimler" teşvik edildiğinde Mesih'in onurlandırıldığını düşünmek saflık olur. Yeni Antlaşma ruhsal iddiaları Kutsal Kitabın öğretişi ile test etmemizi emreder (1. Yuhanna 4:1-3; Galatyalılar 1:6-9).